top of page
Search
  • Writer's pictureBeren Kayrak

Dünya kupası nasıl kazanılır?



Günümüzde, Dünya Kupası veya Olimpiyatlar gibi teknik yetenek anlamında elit seviyedeki profesyonel sporcuların mücadele ettiği üst düzey platformlarda mental farklılıkların ve dayanıklılığın başarıyı getiren faktörlerden olduğunu çok net gözlemlemekteyiz. Özellikle 2018 Dünya Kupasında teknik ve taktiksel açıdan en iyi olarak nitelendirilen futbolcuların elenmesi ve gölgede kalması bu duruma güzel bir örnek olabilir. Takım olarak ortak bir “iç motivasyon” eşliğinde sonuca odaklanılması üç maçını 120 dakikanın sonunda kazanan ve en büyük favorilerden biri olan İngiltere'yi eleyen Hırvatistan'ı finale taşıyan en büyük etkenlerdendir. Bir diğer değişle “inanmışlık” tır! Bir takımın uzun süre birlikte oynayarak,tek bir vücut gibi hareket etmesi ve bireysel hedeflerden daha çok takım hedeflerini öncelikli tutmaları ancak ortak bir hedef uğrunda içsel motivasyonlarını geliştirerek ortaya çıkar buna da en güzel örnek olarak Belçika'yı gösterebiliriz. İçsel motivasyonu örnekleyerek açıklamak gerekirse; oyuncuların kupa, madalya, para gibi nesnel nedenlerden çok neden bu branşı yaptıklarını, bu branşa nasıl başladıklarını, onları branşlarını yaparken keyif almaya iten unsurlara odaklanarak, yeniden ilk günkü gibi keyif aldıklarını hissetmelerini sağlayabilirsek “anda” kalmaya başlarlar ve akışa geçmeleri kolaylaşır. –Akış iyi performans için kaçınılmaz bir durumdur. Gerçekten kişinin en üst seviyede efor harcamadan otomatik bir biçimde var gücünü fiziksel ve mental olarak ortaya koymasını sağlar.

Fransa futbolunun ve sporcularının çok uzun süredir başarıya aç olduğu turnuva öncesinde de bilinen bir gerçekti. Bunun yanında şampiyonluk yarışında çok kaliteli oyuncuları olduğu da biliniyordu. Peki aynıları Arjantin, Brezilya gibi takımlar için de geçerliyken neden kupaya Fransa ulaştı? Fransa ilk maçtan son maça kadar kendinden emin ve önceki yıllara göre daha istekli bir turnuva geçirdi. Tek bir oyuncunun her şeyi yapmaya çalıştığı bir görüntüden daha çok herkesin üzerine düşeni yaptığı, kahraman olmaktan çok kazanmaya odaklı bir futbolcu topluluğu izledik. İlk üçe giren takımlar Fransa, Hırvatistan ve Belçika'nın en büyük özellikleri ortak ve gerçekçi hedefler belirleyerek, bütün halinde hareket ederek ve içsel motivasyonlarını yüksek tutarak sahada akışa geçmeleridir. Biz spor psikologları olarak bu nedenle ısrarla performansın sadece fiziksel değil aynı zamanda mental olduğunu vurgulamaktayız

Önemli takımların spor psikologlarıyla çalışmaları günümüzde bu alanın daha da önemsendiği ve geliştiğinin en büyük göstergesidir. Mentalift ailesi olarak gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yaptığımız çalışmalarla mental dayanıklılık tekniklerini sporculara ve takımlara öğretmekten ve performanslarını en üst seviyeye taşımlarını saağlamaktan büyük keyif duymaktayız. Özellikle ülkemizde performansın mental gelişimine artan bu ilgi doğrultusunda yakın gelecekte Dünya Kupasında, Avrupa'da ve Olimpiyatlarda başarı yakalayan sporular yetiştirirken büyük gurur duymaktayız.

Saygılarımızla, Alkım Kabaca

163 views0 comments
bottom of page